10 Ocak 2012 Salı

Ayakkabısıyla Aşk Yaşayan Kız :)


Genelde topuklu ayakkabılarla yaşadığım aşkı bu sefer bir spor ayakkabıya hissediyorum resmen!

Adidas Honey Trefoil Low modeli bu ayakkabı, tam benim gibi taşlı pullu şeylere bayılan bayanlar için düşünülmüş harika bi seçim!! Rahatlığı normal.. Pullar ayakların birbirine sürtmesiyle birlikte geri kıvrılabiliyor, o yüzden dikkatli kullanmakta ve ezilmeyecek şekilde muhafaza etmekte yarar var..

,

Normalde, solda göründüğü gibi, beyaz.. Fakat ışık vurdukça (ilk foto ve sağdaki foto flaşlı çekim, soldaki gün ışığında flaşsız çekim) pullar pembe ve yeşilimsi sarıya dönüşüyor, yanar dönerli oluyor! İşte beni asıl cezbeden yanı da bu oldu :))

Aslında çoook zaman önce başlamıştı aşkımız.. Ağustos ayında Letonya'da indirim reyonunda görünce ilk görüşte vuruldum kendisine! Tesadüfen tek numara kalmıştı ve o da benim numaramdı :) Hemen aldım tabii ki.. Alışverişim bittiğinde arkadaşlarım beni aldılar ve yemeğe gittik.. Ardından da eğlenmeye.. İşte ne olduysa o zaman oldu.. Ayakkabılar arabada unutuldu.. Ertesi gün Letonya'dan ayrılmam gerekiyordu ve vedalaşma noktasına gelinirken de ayakkabılar bu sefer evde unutuldu, peşimden kargoyla gelirler diyerek üzülerek boynu bükük ayrıldım Rigâ'dan.. Ayaklarım da nasıl ağrıyo jelly babetlerle arnavut kaldırımlarını tavaf etmekten anlatamam, spor ayakkabı şart ve bütçem daha fazla gereksiz harcamaya müsait değil.. diye hatırlıyorum.. ( efendime söyliyim ben uçağa bindiğim anda TL çevirmediğimi hatırladım da :D kocaaaa 15 günlük gezim elimdeki mevcut dövizle geçmek zorunda diye düşünüyordum ki hesap kartımı, içindeki TL de olsa harcayabileceğim son günlerde aklıma geldi :D )

Yavaştan annemi de özlemeye başlamışım, huysuzum.. Bi de üstüne Estonya'da otele yerleşirken ayağıma düşen valizin verdiği acıyla ağlamaya başlamasam olur muydu? Olmazdı :)

Odaya ütü getiren görevliye bile ailemi özledim nutku çekecek kadar çok ağladım ve telefonda yakınmaya başladığım abim neden ağladığımı sorduğunda da ta en baştan, "ayakkabılarım Riga'da kaldıııııı ve ayaklarım ağrıyooooo" diye yakarışa başladım :D Kızdı tabi ve beklenen komutu verdi "kalk elini yüzünü yıka, kaldığın otelin karşı caddesine geç, bi alışveriş merkezi var orda, git kendine yeni bi ayakkabı al"

E ben söz dinleyen bi kızım (melek smiley) ikiletmedim bu emri ve hemen yerine getirdim..

Sonuç, ikinci aşk :



Rugan ve yıldızlı bir spor ayakkabı! Üstelik yıldız kısmı gümüş simli!!!

Bunu ismini hatırlamadığım, bizim burdaki Deichmann tarzı uygun ve o kalitede şeylerin satıldığı bir mağazadan çok uygun bi fiyata aldım.. Rahatlığı beni orda kurtaracak cinstendi ama harikaydı diyemeyeceğim tabii :)

Çok uzun süre kullanamadım ne yazık ki, parçalandılar bikaç sonra.. Ama olsun, hala kalbimde yaşıyorlar :p

Ha asıl konuya dönersek, bu pullular, gel zaman git zaman benim elime ancak 2 hafta önce geçti :)) Yağmur, çamur, pis yerler derken 1 kere giyemedim ne yazık ki, o yüzden aşkımı yaşayamayınca sizlerle paylaşıp hafifleteyim dedim :p

Dinlediğiniz için teşekkürler! :)

Sevgiler..
:*

Hiç yorum yok: