dertleşme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dertleşme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Nisan 2010 Cuma

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve ÇOCUK Bayramı



Aslında hevesle tıklamıştım yeni kayıt yazmak için.. Şarkı ile giriş yapacak, bütün çocukların bayramını içtenlikle kutlayacaktım.. Ama başlığı atar atmaz daldı gözlerim.. Bir sürü çocuk geldi gözümün önüne..

Tarladaydı biri.. Başında yazması, ayağında lastiği, alnından terler damlayan babasının arkasından tohum saçıyordu etrafına gülücük yerine...

Bir diğerinin kucağında bebek vardı.. Acıkan karnının gurultusunu bastırırcasına ağlarken, minicik, dayanıksız bacaklarına bakmadan onu sallıyordu az ilerde parktaki salıncak yerine..

Bir kadın giriyor içeri.. Üvey anneymiş meğer.. Kardeşini susturamadığı için bağırıyordu ona, tartaklıyordu.. Azar yiyordu kız çikolata yerine..

Sonra bi el uzandı önümde.. Kirli, yaralı, tırnakları pembiş ojeler yerine toza toprağa bulanmış bir avuç.. "Allah rızası için" diyordu, "eeen büyüük bayraaam bu bayraaam" diye haykırmak yerine..

Haydi buyrun, sevinin küçükler, ÖVÜNÜN BÜYÜKLER..



23 Nisan Hepimize Kutlu, Mutlu ve Umutlu Olsun!!!





Not: Ha bir de o google'ın bugünki logosu nedir öyle kardeşim? Bayram olduğunu bilmesem bu ne kabak falan koymuşlar derim yani.. Tasarım rezaleti.. cık cık cık..

9 Nisan 2010 Cuma

Strawberry ve Gittigidiyor'a Teşekkürler!

Daha önce şu yazımda Gittigidiyor, bu yazımda da Strawberry adlı sitelerde yaşadığım talihsiz durumları anlatmıştım..

Kaygılarım büyüktü.. Çünkü ikisi de uzun zamandır güvendiğim sitelerdi.. İkisinde de bu durumu ilk kez yaşıyordum.. Haksız duruma düşürülmem halinde yapacaklarımı bir bir planlamış, gardımı almışken ilk cevap GG'den geldi : olumlu, param hesabıma geri yatırıldı, adi satıcı da ettiği beddua ve sarfettiği kaba sözlerle kalarak avcunu yaladı :)

Teşekkürler Gittigidiyor!!!

İkinci güzel haber ise bugün geldi.. Strawberry'den bilgilendirme maili gönderilmese de iademi bugün elime geçen ekstrede görebildim.. İade isteğim karşısında pazarlığa girişmiştiler önce yarısını geri ödeyelim falan diye ama İtsbeauty Forum'da bir arkadaşımın uyarması ile bunu kabul etmedim ve tamamını iade istedim doğal olarak.. Buradan sevgili Dorothy nickli arkadaşıma da teşekkür ediyorum.. Kabul etmeyince "tamam biraz zaman alacak ama olacak" tarzı bişiler yazdılar bana.. Beklemedeydim, dün mail attım "nooluyo gençler nerde benim param?" tarzında.. Bugün baktım günahlarını almışım, meğer gecen hafta yatırmışlar geriye de ekstreme bile yansımış..

Teşekkürler Strawberry!!

İnsanlık hali, bozuk çıkabilir.. İnsan diyemeyeceğim kişilerle karşılaşabilir, ürün seçiminde yanılabilirsiniz!.. Önemli olan aracı kurumun veya ana firmanın size yaptığı olumlu geri dönüştür.. Bunlar belki koca firma için küçük ama müşteri potansiyeli açısından çok büyük adımlardır!

Strawberry ve Gittigidiyor sayfalarını o zamandan beri açmamıştım bile.. ( Eminim bu durum onların da çok umurundaydı kikiki )

Peki şimdi ne yaptım?

Strawberry'e uzun zamandır istediğim Mac Pinch O' Peach ve Mac Peaches allıklar geldiğini gördüm, o gazla hoooop attım sepete :) Ama sonra nooldu? Sağolsun Çilekcim düşünür beni, "hoop" dedi "dur orda hafıss (bilmeyenler için bi açıklama postu yazıcam en kısa zamanda :D:D:D ) abartma istersen artık şeftali ağacı çıkacak yakında allık çekmecende!!!" dedi ve Peaches'i kalmadı stokta diyerek aldı sepetimden :( "Üff aman ii be!" diyerek aldım ben de POP'u çıktım..

Sonra girdim gittigidiyor'a.. Beğendiğim, izlediğim birkaç satıcı vardı, onları dolandım, bişileri izlemeye aldım.. Ama aklımdayken bu postu yazayım, sonra da bi uyuyayım dedim.. Çıktım..

Velhasıl, ben yeni bir uyarı yapana kadar BU SİTELERE GÜVENEBİLİRSİNİZ!!!

ehehehe :)

sevgiler!

1 Nisan 2010 Perşembe

Püffff!!! ya da Aaaaaaarrrrrgggghhhhhhh!!!


Evet evet! Günlerdir süren ruh halimi en iyi anlatan söz bu başlık, en iyi anlatan fotoğraf karesi ise budur!..

Beynime aşırı yükleme yapmış olduğumdan mütevellit, şu an her milimetrekaresinden bilgi fışkırmak istercesine bi baskı var kafamda.. Ağrıyor, sızlıyor, anlamadığım hareketler gelişiyor sanırım beyin kıvrımlarımda..



Dün sınavdan çıkınca, binanın (bilenler içi SAÜ D4) arka tarafına geçip kaldırıma oturdum ve 1 saate yakın, iki değişik tür çam ağacı arasından şu manzarayı izledim.. İzledim derken yani ne gördüğümü bilmeden.. Öyle boş boş..



Öyle halsizdim ki, şu dal parçasını kırmak istedim, uzanıp kırmaya üşendim ve ayaklarımla ezip katlettim.. Papatya uzakta kaldığı için ucuz atlattı bu cani haleti ruhiyemi..



1 saat sonunda artık taşın soğuğunu içimde hissetmeye başlayınca kalkıp en yakın banka oturup, bilgisayarı açıp SAÜ'nün gereksiz internete girememe işkencesine maruz kalarak bi yarım saat de bu manzarayı izledim... Sırtıma, o sırada Mediko'da rapor onaylatma peşinde koşturan Yaso'nun montunu koyarak, anlaşıldığı üzere uzun oturdum bankta..

Püff, insanlar geçiyomuş yanımdan neyime..

Eve geldim.. Yok dedim.. Bu böyle olmaz Yaso dedim.. Bişiler yapmak lazım dedim.. O da onayladı beni zaten.. Çok uğraştık, ama yaptık.. İtiraf ediyorum ben şeytanın kız kardeşiyim ve Yaso'da hep bana uyuyor :p Ama ertesi gün (yani bugün) sınav yoktu ne yapayım?! :/



Eğlendik mi??

Sorulur mu?..

Cümle içinde ben varım!.. Sorulur mu?!?