20 Nisan 2012 Cuma

Gezi Günlüğü Vol 5 : Portekiz

Baltık Yazı Dizisi ile başlayan gezi yazılarıma istemdışı (tembellikle alakalı :p ) uzun bir ara vermiştim ki bugün "hadi canlan da Portekizi de aradan çıkar cicibebe" dedim kendime :)

Öncelikle yine genel bilgi verelim biraz :) Genel Bilgi derken, aslında benim de çok bi bilgim yok bu kez.. Zira bikaç günlük, bi seminer için gidip, çok da gezemeden dönmüştüm..

Benim, Avrupa'nın en renkli başkentlerinden biri olan Lizbon, Porto ve Guarda'yı görme şansım oldu..

Portekiz, Akdeniz'e kıyısı olmayan bir Akdeniz ülkesi :) Akdeniz'e olmasa da Atlas Okyanusuna olan kıyısından dolayı özellikle kıyı kesiminde sürekli bir serin ruzgar hakim.. Biz haziranda gitmiş olmamıza rağmen trençkotlarla bile üşüdük diyebilirim..

İnsanları sıcak kanlı, canayakın ve rahat.. Ülke, AB desteği almış fakat diğer Avrupa Ülkelerine oranla gelişmemiş sayılır.. Binalar yine çoğunlukla Art Nouveau kokuyor.. Bu da şehri büyüleyici kılmaya yetiyor..

Ülke, şarap üretiminde ileir seviyede olduğu gibi dünya üzerindeki şarap mantarı üretiminin %50'den fazlası da Portekiz'de yapılmakta.. Hal böyle olunca, akşam yemeğinizi nefis bir kadeh şarap ve Portekizin ünlü, hüzünlü müziği fado eşliğinde yapmanızı tavsiye ediyorum! Bunun için kıyı şeridindeki kafelerden birini tercih edebilirsiniz.. Fiyatlar normal sayılır.. Amaaaa bu fiyat konusunda otoyolları çok pahalı!! Bikaç ayrı otoyolları var fakat en basitinden Lizbon-Porto arası yaklaşık 300 km ve ödenen ücret 25€ civarı!!! Gözünü sevdimin Türkiye'si dedim içimden ilk kez :p Ulaşım konusu açılmışken, şehir içlerinde ulaşım genelde raylı sistemlerle sağlanıyor, taksiye gerek kalmıyor.. Zaten her köşesi o kadar güzel ki yürümek varken taksiye de pek gerek duyulmuyor..

Yine mi çok konuştum? :)

Peki efenim o zaman sizi fotoğraflarla başbaşa bırakıyorum..

Lizbon :

Şehrin Kapısı ve Zafer Anıtı

Belem Kalesi

Belem Kalesi tepeden sizce de Alis Harikalar Diyarındaki şatoyu anımsatmıyor mu? :)

İstanbul ile aradaki benzerlik :))

Atlas okyanusu..

Tiyatro Binası..

Club De Fado..

Modern Lizbon :)


Porto :

Atlantik Okyanusu.. Bir rivayete göre okyanus dalgalarının yüksekliği 12 metreyi falan bulurmuş! :o

Sanki İstanbul'da ara sokaklardan biri :)

Cafelerde masanıza gelen başlangıç yiyeceklerine dikkat edin, bazen ummadığınız parçaların abartı fiyatları çıkabiliyor!

Şarap bolluğundan ne yapacaklarını şaşırmışlar :p Şaka bi yana bana çok orjinal geldi bu fikir..


Çok amaçlı köprüler.. Üstten araçlar geçiyo alttan yayalar :)

Şişe yetmez diyenler için :p


Ortaçağ'da kabarık elbisenizle gelip, tozlu raflardan bir kitap seçip koltuğunuzla kuruluyorsunuz!.. Ehh, tamam.. Biraz modernleşmiş hali olabilir :p


Bu yolları sevdim ben :)


Şarapları ile ünlü Gaia'dan bir kesit..


Guarda :

Ne Kasvetli, sıkıcı ama bir o kadar da güzel bi hava :)

Safranbolu evi değil mi bunlar :p

Se Katedral da Guarda..

Yöresel hünerlerini sergileyen hatunlar..

Üniversite..

İNTE 2011 Programı :)

Evveeeeet bir gezimizin daha sonuna geldik..

Bakalım sonraki durağımız neresi olacak :)

Takipte kalın..

Sevgiler..

:*

18 Nisan 2012 Çarşamba

Mim Arası

Tatlılar Tatlısı makyajsever justuntitled'cim beni mimlemişti geçenlerde ama vakitsizlikten post yazamadığım gibi bunu da cevaplayamadım :/

Şimdi azcık bi ara bulunca hemen cevaplayıp kaçayım dedim :)

Gelelim sorularaaaa :)

1. Yemek olsan ne yemeği olurdun?

Bol malzemeli renkli bir salata olurdum kesin..Ama kocaman bir kase! :)

2. Müzik aleti olsan hangisi olurdun?

Çello! Zor, görkemli ve etkileyici!

3. Araba olsan hangisi olurdun?

BMW 116.. rahat ama şık ;)

4. Aylardan hangisi olurdun?

Mayıs.. Ne insanları sıcağımla bunaltırım, ne rüzgarımla üşütürüm.. Herkes cıvıl cıvıl gezer :)

5. Ayakkabı olsan hangisi olurdun?

Siyah rugan kurtarıcı bir stiletto!

6. Kıyafet olsan hangisi olurdun?

Beyaz basic bir tişört! takılarla renklenir, hareketlenir, her ortama uyum sağlardım :)

7. Renk olsan hangisi olurdun?

Pembeeeeeeeeee! Her tonu olabilir :)

8. Hayvan olsan hangisi olmak isterdin?

Yaban atı.. Yeleleri upuzun ama!

9. Şu an okuduğun kitabın 137. sayfasında neler var?

Şu an okuduğum kitap evde ama iş yerinde önümde açık kitchenware var, olur mu :p


Aaaa bu kadarcık mıydı ayolll :p

Ben de bişi sandım :))

Ben bu mimi yapmayan herkese gönderiyorum çünkü uzun zamandır ortalıkta dolanıyo, kim yaptı kim yapmadı bilemiyorum :/

Sevgiler..

:*

9 Nisan 2012 Pazartesi

Doğa'dan Bir Kesit : Eşme

Haftasonu güneşi görünce attık yine kendimizi dışarılara :) Bizler, yani ben ve etrafımdakiler, Sakarya merkezde oturan fakat güneş olsun olmasın haftada en az 3 kez Kırkpınar veya Sapanca'ya giden, su aşığı insanlarız.. Kırkpınar da çok güzel ama ne yalan söyleyeyim artık çok sıkılmıştım ki, bi arkadaşım, dün yine Kırkpınar istikametindeyken Eşme'ye gitmeyi önerdi.. Ben daha önce İzmit'e E5'ten giderken Eşme'den geçerdim ama göl kenarına hiç inmemiştim.. Meğer orda da çok güzel piknik alanları ve parklar varmış.. Biz de içinde pıtır pıtır koşturan küçük insanların bulunduğu ama bir o kadar da sakin, huzurlu bir alanı tercih ettik.. Karnımız tok olduğu için hafif rüzgar eşliğinde çaylarımızı yudumladık.. Bu tarafa hep karşıdan, Kırkpınar'dan baktığımız için garip geldi bu taraftan Kırkpınar'a bakmak :) Ama sevdim.. Çaylarımızı içip biraz da çekirdek çitledikten sonra, gözümüze kestirdiğimiz iskeleye yöneldik..
Şansımıza bikaç fotoğraf çekilmek isteyen çift hariç de kimse gelmedi biz otururken.. Döndük güneşe yüzümüzü uzuuuuuuun zaman sessiz sessiz sohbet ettik..
Tabi ben hemen oturup ayaklarımı suya sallandırmak istesem de suyun sıcaklığını kontrol ettiğimde vazgeçtim bu fikrimden :) Fotoğraflarda renkler hep karanlık, belirsiz.. Güneşe karşı telefonla çekilince ancak bu kadar düzeltebildim maalesef ama pazar relaxlığı içinde eşofmanlar içindeydik :) Güneşe doydum, huzur doldum, sevdim.. Piknik için de öneriyorum.. Sevgiler..