30 Kasım 2010 Salı

mim'lendim!

sevgili Jeliboncuk beni mimlemiş..

Teşekkür ediyorum efenim :) Kendisinin birbirinden güzel tasarımlarına ulaşmak için buradan buyrun lütfen :)

Gelelim sorulara,


1. En sevdiginiz kelime?

sadece kelime olaraksa ; tatil! duymayı en sevdiğim ise ; bebek :) lakabım olur da ehi ehi :))

2. Nefret ettiginiz kelime?

karı! ne kaba ve itici!! ve emir kipiyle çekimlenmiş her kelime!!!

3. Sizi ne heyecanlandırır?

Yeni bir iş :)

4.Heyecanınızı ne öldürür?

heyecanlı oldugum konu ile ilgili kayıtsız kalınması veya burun kıvırılması

5. En sevdiginiz ses?

Sessizliğin sesi :p ve soba çıtırtısı :))

6. Nefret ettiğiniz sesler?

üst kattan gelen tak tak sesleri :)

7. Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?

timsah terbiyeciliği :p

8.Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz?

üstün hafıza yeteneği.. gördüğünü fotograflayıp bi daha asla unutmama gibi :)

9. Kendiniz olmasaydiniz kim olmak isterdiniz?

Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin demiş tarkan abimiz :p

10. Nerede yaşamak isterdiniz?

Cunda!

11. En önemli kusurunuz nedir?

Çabuk sinirlenme

12.Size en fazla keyif veren kötü huyunuz hangisi?

Hakedene hakettiği ağır cevabı yapıştırmak :) surattaki ifadeyi görmenin değeri paha biçilemez! ama hakikaten hakedene.. :)

13. Kahramanınız kim?

Babişkom :)

14. En çok kullandığınız kötü kelime?

ımm.. bilemiyorum.. bişiyi sık kullanmam, aklıma ilk geleni söylerim genelde :p ama ilk gelen genelde gerizekalı olur geriyi bastıra bastıra :)

15.Şu anki ruh haliniz?

heyecanlı & stresli

16. Hayat felsefenizi hangi slogan özetler?

ımm.. YOLO!..

17. Mutluluk rüyanız nedir?

Sevilenlerle birlikte sağlıklı bir yaşam, başarılı bir kariyer, huzurlu bir evlilik

18.Sizce mutlulugun tanımı?

En olmadık anda bile tebessüm edebilme potansiyeli

19. Nasıl ölmek isterdiniz?

Acısız, ağrısız, huzurlu!

20. Öldügünüz zaman cennete giderseniz Allah`ın size ne söylemesini istersiniz?

Hayırlısıyla oraya girmek nasip olsun da kimse bana hiçbir şey söylemese de olur, bi köşeye gecer susar otururum.. valla..


ben de bu mimi cevaplamayan herkese gönderiyorum :)


sevgiler..

25 Kasım 2010 Perşembe

Villa Sapanca / Sapanca

Son zamanlarda sürekli gezdiğimin kanıtı oluyor sanırım bu tanıtım yazıları ama ne yapayım :) Gidip görüp beğendiğim yerleri sizlerle de paylaşıp duyurmak istiyorum. Ya da kötü yönleri varsa bilgilendirmek.. Neticede ben de hepsini netten, bloglardan falan duyup da gidiyorum..

Villa Sapanca'nın kimbilir kaç milyon kez önünden geçmişimdir Sapanca sahile giderken ama normal zamanda hiç dikkat çekmeyen sıradan bir ev gibi duruyor ben ne yapayım :p

Yine bi haftasonu huzuruna -bu sefer yakınlarda bi yerde- ihtiyacımız vardı ki Villa Sapanca'ya rastladım internette.. Odaları biraz inceledikten sonra yine Büyükada yazımda bahsettiğim rahatımı düşünerekten en üst katta bulunan mavi suit'i tercih ettim..

Bi saniye bi saniye! Oda tanımlarına geçmeden önce başa sarıyorum! :)

Villa Sapanca, Aslında bir ev! Canan Hanım mevcut evini aylarca (yanılmıyorsam 6ay idi) süren bir tadilattan sonra pansiyon olarak hizmete açıyor.. Pansiyon demek biraz yetersiz aslında.. Çok ilginçtir ; Ben sitelerine yorum yazarken "müşteri değil, evinde misafir ediyor" tabirini kullanmıştım, şimdi adres vermek için siteyi açtığımda onların da yazı başlıklarında "Pansiyon Değil Evimizde, Müşteri Değil Misafirimiz Olun..." ifadesini kullandıklarını gördüm.. Düşüncelerini okumadan aynı şeyi düşünmem, emellerine ulaştıklarını ve başarılı bir iş yaptıklarını göstermiyor mu sizce de?

Odalar, Mavi Suit, Sarı Oda, Lila Oda ve Yeşil Oda olarak isimlendirilmiş.
Mavi suit teras katında yer alıyor ve her türlü konfora sahip.. Sarı oda onun biraz daha az ekipmana sahip olanı ve diğer odalar... Sitelerinde ayrıntılı bilgi var zaten hepsiyle ilgili..


Mavi suit - Yatak ve Oturma grubunun bir kısmı.. Diğer kısımda da yine bir koltuk, şömine ve tv,dvd vs var.. Ve dolap..


Mavi suit - Banyo


Villa Sapanca'ya vardığımızda ben yüksek ateşten melül melül bakıyor, öksürükten nefes alamıyordum :) Ama evde de yatıcam neticede, burda da yatarım diyerekten rezervasyonu iptal etmedik ve geldik.. Odalara girişler saat 14:00'te oluyor ve 11:30'da da çıkışlar yapılıyor.. Saat 2 bucuk civarı oradaydık ve ben o saatten akşam 7ye kadar bilinçsiz yattım.. Öksürüğümle diğer misafirleri ve belki de yan komşularımızı rahatsız ettim ama nihayet akşam saatlerinde ilaçlar ve yeşil çaylar, ıhlamurlar da etkisini göstermeye başlayınca kendime gelebildim biraz.. Amacım biraz çevre gezisi idi ama göze alamadılar benim tekrar kötüleşme durumumu o yüzden reddedildi önerim :( Boynum bükük vaziyette katıldığım tavla turnuvasında rakipleri bozguna uğratıp gömleğimi kazanınca da keyfim iyiden iyiye yerine geldi ve havuz başında çay&çekirdek önerimi kabul ettirdim :)



Hava soğuktu evet ama düşünceli ev sahiplerimizin yerleştirdiği ısıtıcı sayesinde saatlerce çene çalabildik üşümeden :) Soğuk zamanlarda bile böyle keyifliyse bu havuz başı, yazın düşünemiyorum! Hele ki havuzdan çıktıktan sonra akşam güneşinde ne dedikodu yapılır orda ühüüüüüü :p



Mutfak, diğer her yer olduğu gibi tamamı bize ait bir alan.. Yemek pişirmek hariç, her şeyi kendimiz yapıyoruz.. Yiyip içiyor ve bulaşıklarımızı yıkıyoruz!

Evin içinde ayakkabı ile dolaşmıyoruz, sigara kullanmıyoruz, gürültü yapmıyoruz... vs. Bu gibi konularda sanırım Canan Hanım'ı olumsuz eleştirenler olmuş ama ben üzülmemesini tavsiye ediyorum. Bazen insanlar güzel olan şeyleri karalayacak taraf bulamayınca neye saldıracaklarını bilemezler.. Bu da muhtemelen öylesine bir görüştü.. Çünkü bence Canan Hanım'ın uyarıları ukalalık değil tamamen iyi düşünce örneği.. Düşünün bir, gittiğiniz kaç yerde merdivenin bir basamağı ile ilgili bir uyarı aldınız? 8. basamak biraz yüksek olduğu için takılabiliyormuş misafirler, bu konuda bile uyarıda bulunuyor kendisi! Bu, misafirlerini önemsemek değil de nedir? Aman, heyecan yaptım :p Asılsız olumsuz eleştiri görünce üzülüyor insan ister istemez tabi..

Ortak alanda bulunan oturma grubunun rahatlığına bakın hele! Bir şömine, masa, okey takımı&tavla da mevcut bu alanda.. Ve bilgisayar! Ve yazıcı! Ve bunları da kullanabiliyoruz!!



Aklıma gelenleri paylaştım.. Sizin aklınıza takılan olursa bana da sorabilirsiniz ama Canan Hanım'ın size bu konuda benden daha iyi ve seve seve yardımcı olacağını düşünüyorum..

Mutlu günler :)

Not : Yazıyı Ev Sahiplerinin izni olmadan yazdım ve yayınladım, şimdi bir mail atıcam, duruma göre kaldırabilirim de!

Not 2 : Fotoğraf makinesiz gittiğim için her ayrıntıyı yakalayıp gösteremedim, telefonla yapabileceğimin en iyisini yapmaya çalıştım. Teşekkürler :p


Sevgiler..

:)

24 Kasım 2010 Çarşamba

Öğretmenler Günü!


Bütün Öğretmenlerimizin gününü kutluyor ellerinden öpüyorum! Tek tek! Üşenmeden! Belki birkaçı hariç :p

Evde bir öğretmen olunca bu gün bana çifte önemli geliyor :) Sanki babalar günüyümüş de aynı zamanda gibi :)

Günün kutlu olsun Babacığım! Takılıyorum ben sana ama eğitim camiasının gelmiş geçmiş ennnn iyi, ennnn düşünceli, ennnn yaratıcı, ennnn ilgili, ennnn öğretici öğretmensin sen! :) Mmmmuuuucccckkkk ! :)

23 Kasım 2010 Salı

Natürköy / Sapanca

Geçen hafta sevgili İkkuş'un blogunda görüp de gidilecekler listeme eklediğim bu doğa harikası yere dün gittim kahvaltıya.. Bu kadar çabuk gerçekleştirebilme sebebim tabiiki ayağımın dibinde olması :)

Hava muhteşemdi fakat pazartesi olduğu için sadece birkaç masa dolu idi..

Anlatmaya kelime bulamayacağım kadar güzel yerlerden biri.. Yeşil Ev'den sonra 2. sıramda yer almakta şu an kendileri huzurlu ortam kategorisinde :)

Fazla fotoğraf çekemedim ama sanırım aklınızda bir fikir oluşturabilir bunlar da :)


Ben mekanların tabelalarına çok dikkat ederim.. Şıklığın ilk göstergesidir çünkü bence.. Şıklık derken, tahtadan kabaca yapılmış bir tabelanın da kendine has bir şıklıgı vardır fakat paslanmaya yüz tutmuş metal plakalara pek tahammülüm yok :/ Özensiz geliyor.. Bu nedenle Natürköy'ü daha girişinde sevdim :)


Berrak dereciklerin üzerine kurulan köprülerin üzerinden suyun sessizce akışını izlemek büyük keyif..


Gözünüzü çevirdiğiniz her yer yeşillik, ağaç, kuş, doğa! Etrafta viyak viyak gezen ördekler de cabası :)


E ister istemez insanın iştahı açılıyor ve enfes kahvaltıya gömülüyor :) Çeşit olarak fazla ve güzel evet ama ben domateslerde aradıgım lezzet ve kokuyu alamadım :) Kritere bakın :))



Sapanca-Kırkpınar yolu üzerinde, Kırkpınar'a doğru giderken solda tabelasını gördüğünüz yerden dönüp bikaç kilometre içeri girerek ulaşılıyor..

Gidin, görün, keyfini çıkarın.. Sonra gelin bana anlatın :))

Sevgiler..

2 Kasım 2010 Salı

DandR Online Alışveriş


Çoraplarını internetten alan bi kızdan kitapçıya gitmesini beklemiyordunuz herhalde?

Tabiiki onu da pc başından halledecek!!!

Aman Tanrım geldiğim şu duruma bakın! Dalga geçiyorum kendimle tabiiki! Kitapçıya girip, fonda hafif müzik eşliğinde, kitaplara dokunarak, sayfa kokularını hissederek seçmenin keyfi nerde var? Ama gelin görün ki kitap okumak için gerekli vakti bile iş yerinde, çay molalarında yaratmaya çalışırken kitapçıya girip uzun süre oyalanacak vakti nereden bulacağım ki :(

Giriyorum D&R'ın online alışveriş sitesine, yorumlara bakarak, biraz da ruh halime göre seçiyorum 3-5 kitap, atıyorum sepete, ödüyorum çıkıyorum..

Kargo hızı fena sayılmaz.. Son alışverişimi geçen gece yarısı yaptım, 3. gün gelmişti elime..



Sanırım pek bir duygusal idim bu alışveriş esnasında :D Sil Baştan'ı da seçtiğim onca romantik komedi tadında kitaptan sonra kendimden utanarak attım sepete..

Henüz 2 tanesini bitirebildim, ayrıntılı yorumlarımı ilerleyen postlarımda yazarım kitaplarla ilgili..

Abarttım mı acaba bu online alışveriş konusunu?

Sevgiler :)

Lovely Blog Ödülüm



sevgili Hevesli Kiraz Çiçeği bana bu cici ödülü layık görmüş,

TEŞEKKÜRLER EFENDİM :)

Ben de bu ödülü almayan tüm blog arkadaşlarıma gönderiyorum

:*

1 Kasım 2010 Pazartesi

Capri!!!

Çok Kisa Boylu ve Çok Şişman Yaşli Teyzeler!!

Bu yazim, çağrim, hatta yakarişim size!!

Lütfen!

Çok rica ediyorum!

Giymeyin capri&ceket takim!

Ciddiyim çok kötü görünüyor yaaa :(

Şu an banka sirasinda önümde var da kötü bir örneği :(