28 Mayıs 2010 Cuma

Mac Fix + Makyaj Mucizesi

Aslında biiiir sürü başka anlatılacak konu varken bunu seçmiş olmam ilginç ama, canım anlatmak istemiyor :/

Ama anlatılmayacak gibi bi ürün mü bu da söyleyin bana a dostlar?!


Üzerinde sabitleme ve ferahlatma etkileri oldugu yazsa da aslında bu sprey çoooooook amaçlı bir sprey :

1) Makyajdan önce sıkılarak cildi nemlendirme amaçlı (uygulamıyorum, onca nemlendirici aldık, herkes yerini bilsin diiimi ama :) )

2) Farımızın rengini canlandırıp, dayanıklılığını sağlama amaçlı (ki ben en çok bu özelliğe bayılıyorum!) Farımızı, fırça ya da aplikatore aldıktan sonra 10 cm kadar uzaktan fırçaya fıslatarak gözümüze uyguluyoruz..

3) Farımızı fırçanın ucu ile almak sureti ile eyeliner olarak kullanma amaçlı (denemedim ama deneyenlerin yalancısıyım)

4) Göz makyajını bitirdikten sonra, yeterli uzaklıktan fıslatarak sabitleme amaçlı (ki ben bunu en son tüm yüzüme fısslatıyorum ayrı ayrı yapmıyorum)

5) Pudra fondöten vs tüm makyajımızı bitirdikten sonra tüm yüze fıslatarak sabitleme ve parlak bir görünüm elde etme amaçlı (bunu uyguluyorum gece makyajlarımda)

6) Gün içinde zaman zaman sıkarak ferahlık ve tazelik hissi yakalama amaçlı

7) ve bu adımı uygulamadım uygulamayı da düşünmüyorum, yapanı da görmedim duymadım sadece almadan önce ürün araştırması yaparken gezindiğim bloglarda okudum : saçlarda kullanılıyormuş.. Sanırım elektriklenmeyi alır,canlı görünmesini sağlar.. Tamamen kendi fikrimi söylüyorum, öyle olmayabilir de..

Netice itibarı ile çooooook faydalı bir ürün.. Eğer siz de benim gibi farlarınızın cansız durmasından, renklerinin belli olmamasından, ya da birkaç saate uçup gitmesinden şikayetçi iseniz bu ürünü kesinnnnlikle edininiz!!

Gelelim uygulamalı anlatıma..

Daha önce doğumgünü makyajımı şu yazımda paylaşmıştım..

İşte bu fotğraflar o gecenin sabahı ve ertesi gününden :





Doğumgünü makyajım akşam saat 10 gibi yapıldı.. Evden koştur koştur çıkıldı, apar topar mekana gidildi, bu arada stres sıkıntıdan bir ton ter akıtıldı.. Mekanda atlandı zıplandı, terlendi, ellendi (her daim lensli olduğum için, makyajlıyken sıkça parmak atarım gözlerime, bişi kaçmış gibi gelir).. Eve gelene kadar birkaç mekan değişti, sürekli hareket halinde olundu.. Sabaha karşı saat 4'te fotoğraf çekildi.. Sonra tekrar başka bir yere gidildi, vakit geçirildi ve sabah nihayet uyundu.. Uyanıldı, öğleden sonra 2 gibi 2. fotoğraf çekildi..

Kalıcılığa etkisi nasıl???

Yorum sizin :)

Sevgiler..

23 Mayıs 2010 Pazar

Closed !!


yazarımızın 40 gün 40 gece sürecek olan doğumgünü kutlamaları nedeniyle kapalıyız..

sevgiler..

:)

11 Mayıs 2010 Salı

Sweet Blog Ödülüm :)

Sevgili Siyah Prensescim beni bu tatlı ödüle layık görmüşşş :) ayh çok sevindim :)) çooookkk Teşekkür ederim canım çok mutlu oldum :))



Ben de bu güzel ödülü 10 kişiye yollamalıymışım -ki kaaaç 10 kişiye yollamalıyım aslında- ve sonra onları da haberdar etmeliymişim :)

yolluyoruuuuuum :)

http://babyh23.blogspot.com/
http://mymakeupstory.blogspot.com/
http://cecilianinmasali.blogspot.com/
http://bahadirkubra.blogspot.com/

http://ballicimcime.blogspot.com/
http://principessa-irem.blogspot.com/
http://jojikmoda.blogspot.com/
http://mugemmell.blogspot.com/
http://modamakyajguzellikdunyasi.blogspot.com/
http://princesss06.blogspot.com/

6 Mayıs 2010 Perşembe

"eskiler alırım eskiciiiiiiee"


-eskiciii?!
+buyur hanım abla

düşünülür... evde ne çok atılacak şey var kullanılmayan... balkonda duran dolap mesela... ama nasıl indirilir ki o şimdi aşağı?!... kazulet!! hani girerdik içine nefesimizi tutardık saklandıgımız yer belli olmasın diye... öyle büyüktü gözleri... içindeki çiviler üzerimizdekileri yırtardı zaman zaman gerci, ama olsun... sonradan daha çok sevecegim beyaz kazak mesela... iplerini çekmişti hep bi çivi... hani esraya ispanyol paça pantolon alındıgı zaman bana bulunamamıştı ya... kırılmiim diye annem de bana kazak almıştı... o işte... o zaman söyleyememiştim ama ben kazak istemiyodum ki... ispanyol paça kot pantolon istiyodum... patenlerle daha rahat oluyodu çünkü genişti ya paçaları... sahi patenlerimiz vardı... onları da vermeliyim belki eskiciye... atlı dedenin at arabasına tutunur güç harcamadan kayardık... kızardı ama olsun zevkliydi... hem kıyamazdı ki bize... bi de sis arabası vardı (sivrisinek ilacı sıkan araba değil)(sis arabası o!)... birbirimize çarpa çarpa koştururduk garip ama hoş kokulu dumanların arasında... hani bi keresinde düşmüştüm, dizim acımıştı... ama çok da acımamıştı, kalkmıştım... sonradan kaan'ın kardeşi söylemişti dizimin kanadığını... fb-gs maçı vardı o gün... dizimdeki taşı çıkarmaya çalışan hemşire ablanın "aa ama kocaman kız olmuşsun sen ağlamak yakışıyo mu hiç diimi amaa" demelerine aldırmazken, o an atılan galatasaray'ın golü şans eseri engellemişti hastaneyi ağlamaktan yıkmamı... o günden kalan dizimdeki büyük çirkin yara izi de çocukluğumdan bana hatıra işte..keşke her hatıra böyle masum olsa... ha eskici diyoduk...

-sağolasın eskici amca... unuttuğum, bi yerlere sıkışık kalmış geçmişimin, hatıralarımın, tebessümlerimin yerini hatırlattığın için... sağolasın...


Not: Bu yazı bana ait olan fakat geçmiş tarihli bir yazıdır.. İzinsiz kullanılmaması rica olunur :)

Sevgiler..

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Parası Neyse Veririm Benzinle Devam Ederim!

Daha önce söyledim mi bilmem, aslen babamın olan fakat cebren ve hile ile gasp ettiğim sevgili aracımız benzinli.. Öğrenci bütçeme en çok benzin paraları dokunuyor :/ Bir süredir "yahu tüp mü taktırsak ne ki?" diye geziniyordum ortalıkta..


Taaaa ki demin, etrafımda önce garip bir koku duyana ve akabinde dumanları görene kadar... Yolumun üstündeki fırının önünde bir araba cayır cayır yanıyordu.. etrafta ambulans ve itfaiye sirenleri de birbirine karışmıştı.. Çok kötü oldum :( Yazık günah, bir birikim sahibinin gözleri önünde yok oluyordu.. Ki ondan da emin değilim, sahibi umarım patlama esnasında aracın içinde değildir..

Aman diyim, siz siz olun Lpg'li araclarda dikkat edin, tetikte olun.. Ama en önemlisi Allah hepimizi korusun.. Amin..

Sevgiler..

4 Mayıs 2010 Salı

Kültürel Faaliyetler 1 : Notre Dame'ın Kamburu

Yaklaşan yaz ile birlikte hareketli hayata adaptasyon çalışmalarına başladık :)

Bugün AKM'de Notre Dame Müzikali varmış..


Gözde Aney çağırdı, iyi dedim, gidelim.. Bütün kızlar toplaştık ve aneyin kapattığı (!) balkondan perdenin açılmasını bekleyekoyulduk.. Gözde'den daha önce bahsettim mi bilmiyorum ama anaç bir ruh taşıdığı için anne deriz ona :) Ben tabi aney :) Neyse.. Perde açıldı.. Amannn Taaanrıııımmm! O ne ihtişaaaammm! O ne şaaaşaaaaa!! Gözlerimizi alamadık perde kapanana kadar.. demeyi ne çok isterdim bilseniz..


Yine de insanları medeni cesaretlerinden dolayı tebrik etmek isteyerek daha fazla yorum yapmıyorum :p Emeğe saygı diyerek alkışlıyorum! Değişik bi aktivite oldu işte.. Devamı gelsin :)

Müzikal biter bitmez kendimizi dışarı zor attık ve kendimize gelme adına doooooğru sega'ya gittik.. Sega diyorum sürekli ama aslında kafenin adı Mono.. Ama sakarya'yı segafredo ile tanıştıran ilk yer olduğu için Sega diye kaldı adı kendi aramızda.. Kahve içecektik güya ama oturup da mönüyü elimize alınca unuttuk kahveyi nefis salata ve makarnalara gömüldük :) Yok yok laf değil, Mer. bi ara cidden gömüldü makarnaya, savaş verdi çatalda kalması için spagettinin :D Ben de ton balıklarını yakaladım, ayıkladım pişirdim falan zor iş oldu anlayacağınız.. Ama tüm bu zorluklara rağmen kaselerin dibini de gördük birbirimizin tabağına saldırma usulü ile :)

Yine güzel bir gündü..

Bahar şenlikleri başlıyormuş.. Artık gelirim her akşam bi konser değerlendirmesi ile :p

Şen kalın..

Sevgiler..

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Kız Babası Olmak...

Blog geziyordum ki çılgın kübik'in blogunda bu şarkıya rastladım.. Normalde dinlemem böyle hüzünlü şarkılar, içim kararır.. Ama merak işte :) Tıkladım, hatta şu an hala dinliyorum ama pek bi duygulandım yahu! Gözlerim doldu yazıyordum ki pıt diye damla bile düştü :)

Hadi vazgeç kızım, benim gözümde hiç büyüyemedin..
Evlendiğin adam seni benim gibi korur mu?
Sen böyle mutluyken içimdeki hüzün sorun mu?
Başın sıkışırsa bana söz ver lütfen olur mu?
Sen çağır baban hazır...


Burası işte.. Nakaratı vurdu beni.. Ayyy.. Ne zor şey kız babası olmak, dimi? :/

Gözüyaşlı Sevgiler :p